22 Ekim 2013 Salı


YÜZLEŞME/GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
yuzlesme@milliyet.com.tr

Uyan Berkin, baban geldi

Uyan Berkin, baban burada, bak yine geldi.
Hani o vurulduğunda, kaldırıma çöktüğün ilk anda, “Babama söylemeyin, üzülür, hastaneye bile götürmeyin, iyiyim” diye haykırmana neden olan adam.
Kara gözlü, kara kaşlı çocuk.
Sen uyurken, koca bir yaz, iki bayram geçti.
Okullar açıldı, sonbahar geldi.

13 Ekim 2013 Pazar

İki plastik terlik

http://gundem.milliyet.com.tr/iki-plastik-terlik/gundem/ydetay/1776759/default.htm

YÜZLEŞME/GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
yuzlesme@milliyet.com.tr

İki plastik terlik

“Yüzüm gözükmesin” dedi.
“Yüzüm gözükürse tanır, gelir, bulur beni.”
Bu fotoğraf, o yüzden bu açıdan çekildi.
Yorgundu.
Deli gibi çalışmanın, deli gibi eğlenmenin, tatillere gitmenin, uzun yollardan dönüşlerin değil.
Yaşayamamanın yorgunluğu.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Yalman'dan çarpıcı açıklamalar

Jandarma istihbaratın kendi içinde yapılanması vardı

Jandarma etiği diye kitap yazdırttım

Operasyon öncesi en az ölüm nasıl olur diye konuştuk

Bana göre insan haklarına saygılı bir operasyondu

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

19 Aralık 2000'de 20 cezaevine eşzamanlı düzenlenen operasyonlarla ilgili tanık sıfatıyla ifadesi alınan dönemin Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman, 30 kişinin öldüğü Hayata Dönüş Operasyonu'nda personelin, özverili, insan haklarına saygılı bir operasyon düzenlediğini düşündüğünü söyledi. JİTEM yapılanmasını anlamak için karargahta toplantı yaptığını anlatan Yalman, Hayata Dönüş öncesinde en az ölümün nasıl olabileceği konusunda toplantı yapıldığını, operasyona en az mukavemetin olabileceği cezaevinden başlanması yönündeki önerinin kabul görmediğini kaydetti.

Ahmet Yıldız'ın bedeli ayda 1250 TL

Ahmet'in bedeli bu kez daha pahalı

25 TL için öldü, 1250 TL'ye cezası çekilecek

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Adana'da 13 yaşında, ayarlarıyla oynanmış press makinasında çalışırken başı makinanın arasında kalan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Ahmet Yıldız'ın ölümüne ilişkin davadan yürek burkan bir karar çıktı. Mahkeme, bilirkişinin kusurlu bulduğu işyeri sahibini önce hapse mahkum edip daha sonra bu cezayı paraya çevirdi. Mahkeme, 30 bin TL olarak belirlediği para cezasının da 24 eşit taksitte ödenmesine hükmetti. Buna göre, haftada 25 TL için çalışırken ölen Ahmet Yıldız'ın ölümü nedeniyle ayda 1250 TL'nin 24 ay boyunca ödenmesi yetecek.

23 Eylül 2013 Pazartesi

"Hevi Jiyan", babasının suç delili oldu

Kızının ismi suç delili oldu

"Hevi Jiyan" suçu

Kürtçe harflerle nüfusa kaydedilen ilk bebeğin ismi örgüt delili

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerle ilgili tartışmalar devam ederken yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunan Divle Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya'nın dava dosyasından "çarpıcı" kanıtlar çıktı. Kırkaya'nın evinin arandığı sırada o dönem 2 yaşında olan kızının görüntülerinin yer aldığı kasede incelenmeksizin, üzerinde "Hevi Jiyan" yazdığı için el konulduğu, kasedin hala suç kanıtları arasında saklandığı bildirildi. Nüfusa Kürtçe'de yer alan harflerle kaydedilen ilk bebek olarak, daha dünyaya geldiğinde haber olan Hevi Jiyan, ismi nedeniyle babasının dosyasındaki suç delillerinden biri haline de geldi. Kırkaya'nın dosyasındaki diğer suçlamalar da şaşkınlık yarattı.

22 Eylül 2013 Pazar

Korkmaz dosyasından çıkan şok bilgi

Şalteri indiren otel sahibi istihbarat elemanı çıktı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Gezi Parkı protestolarının Eskişehir ayağında polis ve polisle hareket eden esnaf tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın dosyasından yeni ve çarpıcı bir bilgi daha çıktı. Korkmaz'ın dövülme görüntülerinin silindiği ve kamera kaydetmesin diye otelin elektrik şalterini indiren Beşik Otel'in sahibinin emniyet istihbarat elemanı olduğu anlaşıldı.
Korkmaz'ın ölümünün ardından olayın hemen aydınlatılamamasında, darp görüntülerini çeken Harman Fırın ve Beşik Otel kameralarının kayıtlarının silinmesi etkili oldu. Jandarmanın kayıtların bir bölümünü kurtarmasıyla cinayet aydınlandı. Beşik Otel'in görüntü kayıtlarında yer alan, 74 saniye ve 18 dakikalık iki bölümde dövülme kayıtlarının bulunduğu ancak bu kısımların kurtarılamadığı da açığa çıktı. Otel sahibi Erdoğan Gözseçen, kayıp görüntüler için "elektrik şalterini indirdim" derken, emniyet amiri E.K'nın ifadesiyle kameraların Korkmaz'ı dövenler arasında yer alan polis Hüseyin Engin'in kapattırdığı anlaşılmıştı.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Dink ailesinin gözyaşartan isyanı: Bu müsamerede artık yokuz

Dink ailesinden acı isyan

"Biz artık bu müsamerede yokuz"

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Hrant Dink cinayeti davasının Yargıtay'ın bozma kararından sonra bugün yapılacak ilk duruşması öncesi Dink ailesi, bir açıklama kaleme alarak bundan sonra duruşmalara katılmayacaklarını duyurdu. Yargılama ve soruşturma sürecindeki bütün ayıpların sıralandığı, hemen her satırında acı ve hayalkırıklığı ifadelerinin yer aldığı açıklamada, "Dink ailesi olarak, bundan böyle, bizlerle alay eden devlet mekanizmalarının oyununa alet olmayacak ve cinayet davasının yeniden görülmeye başlanan duruşmalarına katılmayacağız. Daha fazla kirlenmemek adına, yalanın su gibi içildiği, zorbalığın ekmek gibi yendiği; yaşam hakkı, insan hakkı, doğruluk, dürüstlük, hak ve hukukun ayaklar altına alındığı o duruşma salonlarına, artık girmeyeceğiz. Şimdiye kadar defalarca mahkemelere girdik çıktık. Üzerimize gülündü, hakaret edildi, 'Ya sev ya terk et' denildi. Ama en büyük alayı mahkeme, “Cinayette örgüt yoktur” diyerek etti. O Yargıtay'ı tanıyoruz. Biz artık bu müsamerede yokuz. Denedik olmadı. Bizler olduğumuz ve olmamız gereken yerde olacağız. Öyle ya da böyle, devlet eliyle, sopasıyla, copuyla, bombasıyla öldürülenlerin yakınlarının yanında. Daha iyisinin değil, iyinin kavgasında. Salonlarda değil, sokaklarda, caddelerde, meydanlarda" denildi.