"Kamera kayıtları alındı ve silindi"
"Otel müdürü, 'silmişler' dedi"
"Keşiften önce aldılar, silinmişini verdiler"
"O kopyalar nerede"
Vidaların aşınmasının nedeni ortaya çıktı
Acılı babanın feryadı: Katilleri bulun
Ölüm sokağı
Valiye sert tepki
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Gezi Parkı protestolarının Eskişehir ayağında, 2 Haziran'da dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin soruşturmada skandallar bitmiyor. Korkmaz'ın öldürüldüğü Sanayi Sokak'taki kameralardaki görüntülerin silinmiş ya da eksik çıkması konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü, "Otel sahibi tedbir amaçlı şalteri kapatmış" açıklamasını yaparken, Korkmaz'ın avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz çarpıcı iddialarda bulundu. Gürkan Korkmaz, "Kardeşimin öldürüldüğü sokakta kameralar var. Polis, otele gelip kayıtları alıyor. Başta açamadığından teknik personel çağrılıyor otel aracılığıyla. Sonra görüntüler kopyalanıp, kamera iade ediliyor. Savcılık keşfinde ise görüntüler yine açılmıyor. Teknik personel yine geliyor, bilirkişi inceliyor ama görüntüyü bulamıyor. Otel sahibinin 'silmişler o zaman' beyanı tutanaklara girdi. Kopyası bile ortada yok o görüntülerin" dedi. "Ali İsmail'i arkadaşları dövmüş olabilir" diyen Eskişehir Valisi'ne Korkmaz ailesi sert tepki gösterirken, acılı baba Şahap Korkmaz, "Katilleri bulun. İsteseler 24 saatte bulurlardı. Bunun yerine içimizi acıtan açıklamalar yapılıyor" dedi. Soruşturmaya ilişkin delil karartma iddiaları da devam ediyor.
Skandal dosya
Ali İsmail Korkmaz'ın dakikalarca beyzbol sopaları ve coplarla, gaz maskesi de bulunan kişilerce dövülerek öldürülmesi olayıyla ilgili soruşturmada skandallar bitmiyor. Korkmaz'ın öldürüldüğü Sanayi Sokak'ta çok sayıda kişinin benzer şekilde darp edilmesi, biber gazından buraya kaçan kişilerin özellikle beklenmesi, sopalı bu gruba yönelik polis müdahalesi olmaması ve sonraki gelişmeler, şüphelilerin "sivil polis" olduğu iddialarını güçlendirdi.
Korkmaz'ın dövüldükten sonra kaldırımda kendine gelmeye çalışırken yeniden dövülmesi, ayağa kalktığı sırada da üçüncü kez saldırıya uğraması sonucunda yaşamını yitirdiği bildirildi. Olayları çeken kamera görüntülerinden birinin 18-20 dakikalık bölümünün silindiği, diğer iki kamerada ise hiç görüntü bulunamadığı da ortaya çıktı.
Sonucu belli soruşturma
Hastaneye başlangıçta gözaltına alınmaktan korkarak gitmeyen, arkadaşlarının zoruyla gittiği hastaneden ağrı kesici verilerek gönderilen, ağır durumda olmasına rağmen müdahalede geç kalınan Korkmaz'a müdahale eden doktorlarla ilgili soruşturma başlatıldı. Twitter hesabından eylemciler aleyhinde mesajlar veren bir doktorun Korkmaz'a bilerek bakmadığı öne sürülürken, soruşturmayı açan Sağlık Bakanlığı'nın önceki gün, "Korkmaz, başvurduğu hastaneden, tomografi cihazı bulunan hastaneye sevk edilmiştir, gecikme yaşanmamıştır" açıklamasını yaptığı dikkati çekti.
Şalter kapatılmış
Emniyet Genel Müdürlüğü de dün twitter aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Basında yer aldığı şekilde CD’nin kırılması veya içeriğine müdahale söz konusu değildir. İddia edilen eksik görüntünün olay yerindeki otel sahibinin tedbir amaçlı elektrik şalterini kapatmasından kaynaklandığı ifade edilmiştir. Adli soruşturmanın yanısıra idari soruşturma da devam etmektedir. Soruşturma ile ilgili kriminal ve bilirkişi süreci teşkilatımız dışında yürütülmektedir" denildi.
Teslim ettik
Açıklamada, savcının talimatıyla, ham görüntülerin bölgeden toplanarak savcılığa teslim edildiği, soruşturma ile ilgili kriminal ve bilirkişi sürecinin emniyet dışında, jandarma tarafından yürütüldüğü kaydedildi.
Acılı babadan tepki
Ailenin yaşananlara tepkisi ise sert oldu. Acılı baba Şahap Korkmaz, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıfında okuyan oğlunu öldürenlerin bulunmasını isterken, "Emniyet çok güçlü. İstediği zaman her şeyi buluyor. Her şeyi çözüyor. Nasıl bulamıyorlar hayret ediyorum. Bugün her bir işyerinin önünde bir kamera var. İstedikten sonra 24 saat geçmeden her şeyi açıklayabilirdi. Bu olayı kim yaptıysa biran önce ortaya çıkartılmalı. Oğlumun ölümünden sorumlu olanların yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyorum. Bulmak yerine içimizi acıtan açıklamalar yapıyorlar" dedi.
Bizim sütümüz temiz
Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz ise "Ali İsmail'i arkadaşları dövmüş olabilir" diyen Eskişehir Valisi'ne sert tepki gösterdi. Valinin ve emniyetin kendilerine "geçmiş olsun" bile demediğini, ortamı germemek için sessiz kalmalarına, duyarlı davranmalarına rağmen üzerlerine geldiğini söyleyen Korkmaz, şöyle devam etti:
"Görgü tanığı ilk günden beri, ’Ali İsmail’e ellerinde cop olan, gaz maskesi olan, telsiz sesi gelen kişiler de vuruyordu. Hatta aralarından biri vuran vatandaşlara dönüp yeter artık sınırınızı bilin, başımıza iş açmayın’ dedi. Bunlar polis tarafından, polis gözetiminde ve polis yönetiminde yapıldı. Bundan da eminiz. Ama biz sağduyulu davrandık. Hala şüpheli diyoruz polis için. Delil karartılması için hala şüpheli diyoruz. Türkiye için yapıyoruz bunu. Sütümüz temiz bizim. Sütü temiz olmayanlar yapsınlar bunları. Ama biz onların, bunu yapanların bile bu acıları yaşamasını istemeyiz. Saygısızlık ve ukalalık yapıyorlar. 'Türk polisi yapmaz' diyor. Bir sürü görüntü yok mu. Ne üzücü sözler bunlar."
O görüntüleri kaybettiler
Korkmaz, bulunamayan ve silinen görüntülerle ilgili de çarpıcı iddialarda bulunarak, şunları anlattı:
"Olaydan sonra bölgede kamerası olan yerler taranıyor. Otele gidiliyor ve oradan kameralar alınıyor. Ancak açılamıyor görüntüler. Otel aranıyor ve bunu kuran şirketin teknik personeli çağrılıyor. O personel açıyor görüntüleri. Daha sonra kopya alınıyor görüntülerden ve iade ediliyor kamera sistemi. Sonra savcıyla birlikte keşfe gidildiğinde yeniden bakılmak ve alınmak isteniyor görüntüler. Açılamıyor. Adli emanete teslim edilenler de açılamıyor. Aynı teknik personel ve başka bilirkişiler çağrılıyor. Açılamıyor. Otelin sahibi, oradakiler, 'o zaman silinmiştir bu görüntüler' diyor. Tutanağa da geçiyor bu sözler. Hadi, oteldeki kayıtta 20 dakika eksik çıkmasına bir şey demiyorum. Diyelim ki otel personeli kapattı sistemi. Diğer kayıtlar varken başlangıçta, şu an yok. Nasıl yok. Alınan kopyaları bile yok. Görüntüler kaybediliyor. Hala şüpheli diyoruz, itinayla ama biz şüphelilerin polis olduğunu, delil karartıldığını düşünüyoruz. Umarız öyle değildir.
48 saat sonra
Görgü tanığının fırını işaret etmesiyle Sanayi Sokak'a gidildi. Savcılık, kamera kayıtlarını emniyete toplatmasa böyle olmazdı. Savcılığa görüntüler, alındıktan 2 gün sonra ulaştırıldı. Toplam 3 işyerinin kamerası var alanı gören. İkisinde görüntü çıkmıyor, birinde 20 dakika silinmiş. Otelin yetkilileriyle konuşuyoruz. Keşifte resmi olarak da beyanda bulundulyar. Otel yetkilileri görüntülerin emniyet tarafından ilk alındığı zaman açıldığını, denendiğini hatta bir kısmının kopyalandığını ondan sonra hard diskin emanete teslim edildiğini beyan etti. Sağlam olarak teslim alınan hard diskler emniyetten savcılığa gittiğinde artık açılamıyordu. Hala da bilgilere ulaşılmış değil."
Tutanakla almadılar
Polisin, kayıtları ilk aldığında tutanak düzenlemediği iddia edildi. 48 saat sonra yapılan keşif sırasında kamera görüntüleri alınırken tutanak düzenlendiği öne sürüldü. Böylece, aradaki işlemlerin kayıt altına alınamadığı belirtilirken, bilirkişi raporunda yer alan "sistemin vidalarının aşınmış olduğu" iddiasının, geçen iki günlük sürede yapılan işlemlerden kaynaklandığı ifade edildi.
Gizli tanık olamadı
Savcılığa ilk olarak açık kimliğiyle ifade veren tanığın da daha sonra can güvenliği nedeniyle gizli tanıklık talep ettiği ancak kabul edilmediği, bu nedenle açık kimliğiyle tanıklık yapmak zorunda kalacağı ortaya çıktı.
Aşınmış fotoğraflar geldi
Savcılığın, görevli yüzlerce polisten hangilerinin Sanayi Sokak'ta görev yaptığını saptayabilmek ve yüz eşleştirmesi yapmak için emniyetten fotoğraf istediği, gelen bir bölüm fotoğrafın kimliklerin anlaşılamayacağı kadar kötü olduğu, bu nedenle yeniden fotoğraf talep edildiği de iddia edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder