29 Haziran 2013 Cumartesi



Kimsenin bilmediği Ethem: 3 çocuk, bir defter

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Taksim Gezi parkı protestolarında polis kurşunuyla
yaşamını yitiren Ethem Sarısülük, 26 yıllık kısa hayatını yoksulluğa karşı mücadeleyle geçirmiş, erken büyümüş çocuklardan.
Sarısülük'ün Batıkent'teki evindeyiz. Birkaç gazeteci, Ethem'le ilgili konuşmak için buradayız. Ailesini beklerken, karşımızdaki televizyondan ağabeyinin öfkeli sesini duyuyoruz.
"Ethem, örgüt kampında değil, Hakkari'de karakol inşaatında çektirdi o fotoğrafı".
Özür dileyerek yanımıza geliyor annesiyle birlikte birkaç dakika sonra. Mustafa Sarısülük, daha 33 yaşında ama Ethem'in hem diğer kardeşlerinin babası gibi. Yanında, kederi yüzünden okunan annesi Sayfı Sarısülük.

28 Haziran 2013 Cuma

Sarısülük ailesinden itiraz:

"Diğer polisler kaçarken kaçmadı, öne çıktı, ateş etti"

"Taşa karşı silah meşru müdafa değil"

Ethem'in yengesine tehdit

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Taksim Gezi protestolarının Ankara ayağında vurularak yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün ailesi, kamera görüntüleri ve balistik raporuyla Sarısülük'ü vurduğu ortaya çıkan çevik kuvvet polisi Ahmet Ş.'nin serbest bırakılması kararına itiraz etti. Dilekçede, Ahmet Ş.'nin geri çekilme emrine rağmen, öne çıkarak yerdeki bir göstericiyi tekmelediği, kaçmayarak ateş ettiği ve öldürme kastıyla hareket ettiği öne sürülürken, Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak, "Taşa karşı silah meşru müdafa olmaz" denildi.

26 Haziran 2013 Çarşamba


Kardeşim Ethem...















Hiç karşılaşmadık seninle.
Ama kardeşimsin..

Şimdi, yüzüme vurup duran o suçluluğun nedenini de biliyorum.
Hiç karşılaşmadık ama seni tanıyorum.

O dava böyle açılırsa polise ceza verilmeyecek

Cinayetin tanıkları "örgüt operasyonunda" gözaltına alındı

Medya çekmese, cinayet faili meçhul kalacaktı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara


Taksim Gezi Parkı protestolarının Ankara ayağında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ü vuran polisin mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasının ardından çarpıcı bir bilgi daha açığa çıktı. Sarısülük'ü tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk eden savcılığın, sevk maddesinin polis için ceza öngörmediği anlaşıldı. Buna göre, tutuksuz yargılanacak olan çevik kuvvet polisi Ahmet Ş. hakkında bu maddeden dava açılırsa, suçlu bulunsa bile ceza verilmeyecek. Soruşturmada bir skandal daha açığa çıktı. Polisin, olaydan yarım saat sonra Sarısülük'e ateş edenin Ahmet Ş. olduğunu belirlediği ancak görüntüler açığa çıkıp savcılık el koyana kadar bu durumu savcılığa bildirmediği anlaşıldı. Bu durum, görüntülerin açığa çıkmaması halinde cinayetin faili meçhul kalacağını ortaya koyarken, olay yeri incelemesinin neden 6 gün sonra yapıldığına da açıklık getirdi.


Polis, öldüresiye dövdü, ateşe attı, bırakıp gitti

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Fotoğraflı

Taksim Gezi Parkı protestoları sırasındaki polis müdahalelerine yönelik tartışmalar sürerken, Antalya'da 3 gencin 17 polis tarafından dövülmesi görüntüsünden sonra, yeni bir işkence kaydı daha açığa çıktı. İstanbul Sancaktepe'de 5 polisin dövdüğü Hakan Yaman'ı daha sonra yaralı halde sokak ortasında bıraktıklarını gösteren kayıt, savcılığa sunuldu. Suç duyurusunda ise görüntülerden daha vahim iddialar yer aldı. Avukat Elif Eylem Kınacılar, dilekçesinde, Yaman'ın vücudunda kırıklar olduğunu, görme kaybı ve yanıklar bulunduğunu belirtirken, adli tıp raporunu da savcılığa sundu. Raporda da Yaman'ın vücudunda yanık izleri olduğu belirtildi. Görüntülerde, polislerin Yaman'ı yerde sürükleyerek, yolun ortasına nasıl bıraktıkları net biçimde görülüyor.


21 Haziran 2013 Cuma

1997'den 2013'e: İki Kızılay

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

İktidarın her biçiminin bu denli kutsandığı bir ülkede doğmak bütün talihsizliğimiz.

Arşivleri karıştırıyorum.
Milliyet'e daha ilk adımları attığım o yıl, o temmuz, o Kızılay:
29 Temmuz 1997
Kadrosuzların meydana çıkmasına izin vermediğinden gazete, elimde makina, gizlice Kızılay'dayım.
Ankara Valiliği, Kızılay'da eylem yapılmasına izin vermediğinden, Ankara'ya "gizlice" giren yüzlerce araçtan inen binlerce kişi akın ediyor meydana.
8 yıllık kesintisiz eğitim tasarısı protesto etmek istedikleri.
Gaz yeni yeni giriyor envantere, TOMA zaten yok.
Copları ve öfkeleri var polislerin.
Bir de dönemin iktidarının ve aslında iktidar olan askerin emri: Yapmayacaklar.

Örgütün adı "Çarşı"ymış

47 yaşındaki şüpheliye soru: "Neden abi diyorlar"

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Beşiktaş'ın taraftar gruplarından Çarşı'ya yönelik Gezi Parkı operasyonunun detayları gün ışığına çıkmaya başladı. Tutanaklara göre, savcılık, şüphelilere yönelttiği örgüt suçlamasını "Çarşı" grubunun örgüt olduğu tezine dayandırdı. 47 yaşındaki taraftar liderine de bu eksende, "Neden size herkes ağabey diyor" sorusu yöneltildi. Tutanağa, hakimin, "Şüphelilere karşı masumiyet gereği saygılı bir dil kullanıldığını" belirtmesi de dikkati çekti.

19 Haziran 2013 Çarşamba

Balyoz tebliğnamesinde Gezi esintileri:

Farklı ideolojiler birleşir, hükümeti yıkmayı amaçlar

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Balyoz darbe planı davasına ilişkin tebliğnamesinden güncel tartışmaları da ilgilendiren tespitler çıktı. Tebliğnamede, darbenin nasıl yapılabileceği 5 adımda anlatılırken, herkesin darbe suçunu işleyebileceği, farklı ideolojilerden gelen insanların bu konudaki ortak amacının hükümeti yıkmak olduğu, bunun için de öncelikle sokak eylemlerinin kullanıldığı vurgulandı.


Gönderilen silahla, merminin çapı uyumlu

Ailesinden talep: O polisi tutuklayın

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Taksim Gezi protestolarının Ankara ayağında vurularak yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'le ilgili soruşturmada, polise ait olduğu silah Adli Tıp Kurumu tarafından incelemeye alındı. Silahın 9x19 mm çapında ve Mega Cal marka olduğu ortaya çıktı. Sarısülük'ün başından çıkartılan merminin de 9 mm olması, silahın çapıyla, merminin çapının uyumlu olduğunu ortaya koydu. Sarısülük'ün ailesi ise çarpıcı kanıtları sıralayarak savcılığa başvurdu ve emniyet tarafından ismi 11 gün sonra bildirilen A.Ş. adlı polisin tutuklanmasını talep etti.

18 Haziran 2013 Salı

Adalet Bakanlığı, twitter için harekete geçti

Bürokratlara "inceleme" talimatı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Adalet Bakanlığı, hükümetin Gezi Parkı protestolarının altyapısını oluşturmak için kullanıldığını iddia ettiği twitter ve facebook'un kullanımı konusunda yasal düzenleme yapmak için harekete geçti. Bakanlıktan, ilgili bürokratları, bu konudaki yasal boşluğun doldurulması için hazırlık yapılması talimatı verildi. Bürokratlar da dünyada bu tür düzenlemeler bulunup bulunmadığını, sınırların nasıl çizildiğini araştırmaya başladı.
Başbakan Recep TKayyip Erdoğan'ın "bela" olarak nitelendiği twitter'ın, Gezi Parkı protestolarının örgütlenmesinde "amaç dışı" kullanıldığını savunan hükümetten gelen mesajlar üzerine, Adalet Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, bürokratlara, bu konudaki yasal boşlukların saptanması ve bir yasal düzenleme için hazırlığa geçilmesi talimatı verdi.

Sarısülük soruşturmasında garip gelişmeler

Bir garip soruşturma

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Ankara'daki Gezi Parkı protestoları sırasında başından polis tarafından vurulduğu iddia edilen, yaşamını yitirdikten sonra kafasından mermi çekirdeği çıkartılan 26 yaşındaki Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin soruşturmada garip gelişmeler yaşandı. Haftasonu yapılan otopsinin ardından, pazartesi günü şüpheli polisin sorgusunun yapılması beklenirken, savcılık, emniyetten gelen "şüpheli ismi" ve "şüpheliye ait silah"la yetindi. Hala açığa bile alınmayan çevik kuvvet polisine ait olduğu iddia edilen silahın kriminal incelemeye tabi tutulacağı, mermi çekirdeğinin bu silahtan çıktığı saptanırsa polisin sorguya alınacağı bildirildi. Hükümetten gelen, "Göstericiler de vurmuş olabilir" açıklamaları ile yaşanan gelişmeler ise avukatları tedirgin etti. Sarısülük ailesinin avukatları, "Bu silahın o polise ait olup olmadığını bilmiyoruz. Garip şeyler oluyor. Deliller karartılabilir" uyarısı yaptı.


16 Haziran 2013 Pazar

"Tayyip Dayanışma Grubu"

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
(gokcer.tahincioglu@milliyet.com.tr)

Arabalar ağır ağır ilerliyor. Günlerdir sokakları kaplayan yazılara benzemeyen adressiz ama herkesin adresini bildiği uyarı levhaları:
"Miting alanına gider."
Ak Parti'nin Taksim protestoları nedeniyle yapmayı kararlaştırdığı ilk "Milli İradeye Saygı" mitingi.
Burası Sincan.
28 Şubat'ta tankların yürüdüğü, belediyenin düzenlediği Kudüs Gecesi nedeniyle Refah Partisi'nin hedef haline geldiği, cumhuriyet yürüyüşlerinin yapıldığı, Milli Görüş'ün kalesi, özel araştırmalara konu olan bir "mağduriyet" ilçesi.
Ak Parti için her şeyin başladığı yer.

14 Haziran 2013 Cuma

Beyaz yakalar, esmer çocuklar

Kendine iyi bak beni düşünme

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Bir oyun gibi oradan oraya koşuşturuyorlardı. Oyun oynamamış çocuklardı. Gözlerinde büyülü bir şaşkınlık. İlk defa yolda yürüyenlerle, ilk defa o büyük binalardan çıkanlarla, ilk defa hep istemek zorunda olduklarıyla aynı saflardaydılar.
Birlikte gaz yiyor, birlikte bağırıyor ve ilk defa birlikte istiyorlardı.
Kağıt toplayıcısı iki çocuk.
Ne Gezi Parkı'nı biliyorlardı, ne oradaki ağaçları. Ne bir yaşam biçimleri vardı, ne kaybedebilecekleri bir standartları.
Ama işte ilk kez diğer kaybedenlerle birlikte, doğuştan kaybetmişler birlikte bağırıyorlardı.
"Direne direne kazanacağız."

Mevlüt ve Ahmet'in suratlarındaki kir, diğer eylemcilerin terleriyle karışmış, başkenti terli, yağ kokan ve kimseyi rahatsız etmeyen bir koku kaplamıştı.
Kızılay...

13 Haziran 2013 Perşembe

34 ölü, 1,5 yıl, 53 satır

Roboski'de şok ayrıntı: İlk görüntülerde kaçakçı şüphesi oluşmuş

4 saat geçti, yerel birimlerden sormadılar

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Şırnak Uludere'de savaş uçaklarının bombalarıyla 34 kişinin öldürülmesine ilişkin soruşturmada verilen görevsizlik kararının 4 sayfadan ibaret olduğu, 4 sayfanın 3 sayfasında ölenlerin ve yakınlarının isimlerinin yer aldığı ortaya çıktı. Şüphelilere hiç değinilmeyen kararda, yapılan yazışmalara rağmen Heron görüntülerini izledikten sonra "vur" emrini kimin verdiği ya da bu emri vermekle hangi birimin sorumlu olduğuna yönelik en ufak bir ayrıntı yer almadı. 1,5 yıldır yürütülen soruşturma sonunda, sadece 53 satırdan ibaret olan bir karar kaleme alındı. Ancak 53 satırdan şok bir detay çıktı. Kararda, kaçakçılarla ilgili ilk görüntülerin 17.20'de alındığı, bu görüntüleri inceleyen birimlerin "kaçakçı ya da terörist" değerlendirmesini yaptıkları vurgulandı. Grubun terörist olduğuna karar veren birimlerin emriyle 21.40'tan itibaren 4 bomba atıldığının anlatıldığı karar, ilk görüntülerden sonra geçen 4 saatte yerel birimlere bu kişilerle ilgili soru yöneltilmediğini açığa çıkarttı. Buna rağmen kararda, bu ayrıntılara girilmedi.

12 Haziran 2013 Çarşamba

11 Haziran 2013

Savcılığın, 1,5 yıl sonra açıkladığı Roboski gerekçesi

"Değerlendirme hatası"

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Uludere'de 34 köylünün savaş uçaklarının bombalarıyla öldürülmesi olayıyla ilgili soruşturmayı 1,5 yıldır yürüten ve soruşturmayı sonlandırmaması eleştiri konusu olan Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, tartışma yaratacak bir karara imza attı. Savcılık, dosyayı, "terör suçu ve örgütlü suç" olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararıyla Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Kararda, askerin, Heron görüntüleriyle ilgili "değerlendirme hatası" yaptığı belirtilirken, işlenen suçun "taksirle öldürme" ya da "görevi kötüye kullanma" olarak tanımlanabileceği, bu suçların da özel yetkili savcılığın değil askeri savcılığın yetkisinde olduğu vurgulandı. Şüpheli isimlerinin yer almadığı karar, geçen 1,5 yılda şüpheli olabilecek konumdaki tek bir askeri yetkilinin ifadesi alınmadan verildi.

9 Haziran 2013 Pazar

9 Haziran 2013

Merkez kaç

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Küçücük, kimselerin bilmediği bir kasabadan çıkıvermişti. Arabaların bile çıkamadığı o yollardan çıkıp gelmenin ne kadar değerli olduğunun farkında bile değildi.
Kocaman erkekler ordusunun, kocaman değer yargılarını yıkarak, sislerin arasından sıyrılarak, canı acıyarak, hırslanarak ve anlamayarak.
Çıkmıştı ya yeterdi.
Artık, diğerleriyle eşit sanıyordu kendisini.
Eşitler arasındaki bütün yarışlara girebilirdi.

4 Nisan 2012


Kamber Ateş, şimdi nasılsın?

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Zafer Çarşısı'nın önünde buluşma.
İzmir'den, Mersin'den, Diyarbakır'dan, İstanbul'dan darbe mağdurları, Devrimci 78'liler Federasyonu'nun pankartı altında toplanıyor.
İdam edilen Erdal Eren, Veysel Güney, Erdoğan Yazgan, Serdar Soyergin, Ömer Yazgan, Necati Vardar, Mustafa Özenç'in aileleri, işkencede katledilen Enver Karagöz, Zeynel Abidin Ceylan, Hayrettin Eren ve nicelerinin yakınları. Önce birbirlerine sarılıyor, sonra ellerinde çocuklarının resimleri, adliyeye yürüyorlar.
Hemen hepsi, Kenan Evren'in tek başına yargılanmasının yetmeyeceğini haykırıyor, bir dönemin, bir düzenin bütünüyle yargılanmasını istiyor.
Yine de yürüyorlar.
32 yıl sonra, bu kez hesap soran taraftalar.
İçlerinde, incecik, esmer bir adam; Kamber Ateş.


6 Haziran 2013

Birkaç dakikalık özgürlük şarkısı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Bütün olup biteni anlamaya tek bir bakış açısı yetmiyor.
Ne solun geleneksel söylemleri, ne Kemalizm'in eski ezberleri, ne ulusalcı hassasiyet, ne antikapitalist söylem, ne emperyalist başkaldırı.
Sadece gençlik değil, sadece kadınlar değil, sadece solcular değil.
Ama hepsi en öndeler.
Nasıl hatmettiğimiz söylemler açıklamıyorsa yaşananları, eleştiriler de yetmiyor anlamaya karşı safları.
İşin tek bir yanını tutup da rutinleriyle konuşan herkes duvara toslayıp, coşkulu ve yaratıcı kalabalığın esprilerinin ana fikrinde buluyor kendisini.
Nasıl; dalga dalga Türkiye'ye yayılan ve belki de bütünüyle en doğru şekilde kendisini Taksim'de gösteren "ileri özgürlük" sevdası net olarak anlaşılamıyorsa bazı kesimlerce, Ankara da hala anlatamıyor kendisini bu muazzam kalabalığa.

6 Haziran 2013

Protestocunun yüzünden bu cisim çıktı

Orantısız şiddete hala soruşturma yok

Sarısülük'ün ailesinden şikayet

İzmir Başsavcıvekili: Resen soruşturmayı bilmiyorum, şikayet olursa bakarız

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Ankara ve İzmir başta olmak üzere çeşitli illerde Taksim Gezi Parkı nedeniyle başlayıp boyutlanan protestolara yönelik "darbe ve örgüt" suçlamalarıyla başlatılan soruşturmalar devam ederken, polisin orantısız şiddet kullandığı iddialarına yönelik işlem yapılmaması eleştiri konusu oldu. Ankara'da başına giren metal cisim nedeniyle yoğun bakımda bulunan ve halen uyutulan Ethem Sarısülük'ün ailesi ve avukatları, şikayetlerine rağmen sorumluların saptanması için adım atılmadığını iddia ederken, Abdullah Koç adlı göstericinin yüzünden de hastane kayıtlarına "plastik mermi" olarak geçen cisim çıkartıldı. Cisimle birlikte suç duyurusunda bulunan avukatlar, savcılığı harekete geçmemekle suçladı. Twitter mesajı gönderenlere yönelik başlatılan soruşturmayla gündeme gelen İzmir'de ise İzmir Başsavcı Vekili Ali Haydar Ölmez, çivili sopa taşıdığı iddia edilen emniyet mensupları ve orantısız şiddet kullanan polisler hakkında resen soruşturma başlatılıp başlatılmadığını bilmediğini belirterek, "Şikayet olursa başlatılır. Resen var mı bilmiyorum. Esasen bir eylemleri yoksa, emniyetin disiplin soruşturmasına konu bir olaydır" dedi.

14 Aralık 2012


Sultan

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Ağır ağır yıkılıyor binalar.
Depreme gayet dayanıklı, havuzlu, korumalı sitelerde, korunaklı hayatlar, izliyor haberlerde.
Gayet korunaklı makam araçlarından çıkıp, yumurtaya karşı bile önlem alabilen korumaların eşliğinde büyük planlar yapıyor, büyük imar politikaları üzerine, büyük adamlar.
Kentsel dönüşümün büyük mimarları, yıkılacak ve yapılacak evleri belirliyor, büyük büyük işadamlarıyla.
O büyüklüklerin içinden asla gözükemeyecek, lüzum olursa elbette cenazesine gidilebilecek bir küçük kız çocuğunun fısıltıyla duyulan feryadı geliyor, birkaç yakın kulağa.
"Yanıyorum, abi neredesin."

O küçük kız, Sultan.
Daha birkaç gün önce öldü, duymadınız.
Ya da çok azınız, bir üçüncü sayfa haberinde silik bir fotoğraf olarak gördü.

31 Mayıs 2013

Yepyeni bir hayat doğar

Arkadaşım, yaşamındaki bütün yenilgilere inat bir coşkuyla haykırdığında telefonda;
"Biliyor musun Gökçer, şu hayatta 1 Mayıs kadar beni heyecanlandıran bir gün yok" diye, aklıma o coşkuyu nasıl ve nerede bıraktığımı düşündüğüm zaman geldi.
Düşündüğüm zaman çünkü daha o gün, daha bir gün önce gittiğim 1 Mayıs alanındaki coşkuyu bir daha yaşayamayacağımı biliyordum.
Tıpkı, Newroz gibi.
Tıpkı, doğumgünleri, tıpkı baharlar, tıpkı umutlu Martlar, kızıl Mayıslar gibi.
İlkbaharın önüne dikilen acılar, hele ki o acılar, büyük ve kırmızı bir devrim umudundan kaynaklı değilse, içinizdeki gelincik coşkusunu da alıp götürüyor işte.

2005'in Mayıs ayının ikisinde, kardeşim, o çok sevilen polisiyelere inat bir gerçeklikle erken giden şanslıların arasına karışıverdi. İskambil kule yıkıldı, acı algıları dönüştü, gerçeğe uyanılan rüyanın kapısı açıldı.
Tıpkı bir 22 Mart gecesi, bir boşluğun içine kendini bırakıverirken büyük bir boşluğu armağan bırakan, sonradan bir başka kardeşim olduğunu anladığım, o küçük çocuk gibi.

27 Mayıs 2012

Varmadan onbeşine, kürtaj bile olamadı Elife

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU

Elife, 14 yaşındaydı hamile kaldığında.
Küçücük, büyümesine izin verilmemiş bir Maraş kızı.
Büyük çınar ağaçlarının gölgesinde geçmiş ilk çocukluğunun hemen ardından, o çınar ağaçlarının yapraklarının sesleri arasında asıldı annesi ve ağabeyi tarafından.