Maç değil "dinleme" şikesi
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şike davasına ilişkin tebliğnamesinden, Türkiye genelindeki dava ve soruşturmaları etkileyebilecek tartışmalı yorumlar çıktı. Tebliğnamede, sanıkların telefon dinleme kayıtları dışında delil bulunmadığı, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre dinleme tedbirine son yöntem olarak başvurulabileceği ve tek başına kayıtların delil olamayacağı itirazlarına, "basit suç şüphesi bile dinleme için yeterlidir. Kuvvetli şüpheden kasıt, basit suç şüphesidir" yanıtı verildi. Böylece, CMK'da yer alan, dinleme yöntemine sıkça başvurulmasını engellemek için getirilen tedbirler konusunda tartışma yaratacak yorumlara imza atıldı. CMK'daki tedbirler için de "bu tür kaygıların söz konusu tedbirleri uygulanamaz duruma getirecek şekilde yorumlanması da düşünülemez" denildi. Fenerbahçe'nin 4 maçta, Beşiktaş'ın Türkiye Kupası finalinde şike yapmakla suçlandığı tebliğnamede, Trabzonspor'un, Fenerbahçe ile ilgili hemen her kararı temyiz etmesi dikkati çekti. Savcılığın, yaşamını yitirmesine rağmen kayıtlardan düşmediği eski Fenerbahçe Yöneticisi Serkan Acar'ın tebliğnamesi de dün ailesine gönderildi. Tebliğnamede, şike suçları için rüşvet suçu örnek verilerek, maç sonucu etkilenmemiş olsa bile kişiler arasında anlaşma yapılmasının suçun oluşması için yeterli olduğu savunuldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 167 sayfalık tebliğnamesinde, 93 sanıklı davanın temyiz istenen 85 sanığı hakkında inceleme yapıldı. 85 sanık hakkındaki 159 hükmün incelendiği tebliğnamede, 117 suç fiili için onama, 19 suç fiili için bozma, 3 fiil için düzelterek onama talep edildi. Tebliğnamede, suçların Yıldırım ve Peker'in kurduğu iki örgüt tarafından işlendiği savunuldu.
5 maçta şike
Tebliğnamede, Fenerbahçe'nin 4 maçta, Beşiktaş'ın Türkiye Kupası finalinde şike yaptığı, her ne pahasına olursa olsun kupalara ulaşmak için futbolcu ve kulüplerle anlaşma yaptıkları kaydedildi. Şike suçunun işlenmesi için anlaşma yapılmasının yeterli olduğu belirtilirken, maç sonucu etkilenmese bile suçun bu şekilde oluşmuş sayılacağı vurgulandı. Buna rağmen bu maçların istenilen şekilde sonlandığı da belirtildi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın suç örgütünün, Olgun Peker çetesinin korkutucu gücünden yararlandığının anlatıldığı tebliğnamede, Peker'e adamları tarafından "başkan, reis" şeklinde hitap edilmesine dikkat çekildi.
Toroğlu'na kabul
Tebliğnamede, Yıldırım'ın kendisini işten attırdığını belirten Erman Toroğlu'nun davaya katılma talebinin reddine hükmeden yerel mahkemenin kararı ise kaldırıldı. Telefon dinlemelerine göre Toroğlu'nun zarar gördüğü belirtilerek, katılma talebi kabul edildi.
Kuvvetli şüphe, basit suç şüphesiymiş
Tebliğnamede, Yıldırım'ın usulsüz dinleme iddialarına tartışma yaratacak ifadeler kullanıldı. Tebliğnamede, "Dünyada ve ülkemizde yeni suç tipleri ve örgütlü suçlardaki büyük artış bilinmektedir. Örgütlü suç faillerinin mahiyeti itibariyle gizli ve organize bir şekilde çalıştıkları tartışmasızdır. Örgütlü suçlarda gizlilik esas olduğu için delil toplama imkanının çok kısıtlı olduğu gözardı edilmemelidir. Doktrinde ve uygulamada kabul edildiği üzere; iletişimin denetlenmesi kararının verilebilmesi için aranan "suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüpheden" kastın, sanık hakkında "çok basit" bir suç şüphesinin varlığıdır. Ancak suç işlendiğine ilişkin "belirtilerin kuvvetli" olması gereklidir. Buradaki amaç, keyfiliği önlemek, somut olgulara dayanan kuvvetli belirtilerin varlığını öngörmek, fakat kişi hakkında şüphenin henüz yoğunlaşmamış olması durumunda da iletişimin denetlenmesi kararının verilmesini sağlamaktır. Yani soruşturmaya konu suçun işlendiğine ilişkin belirtilerin kuvvetli olması, ancak soruşturmaya konu suça karışan şüpheliye yönelik belirtilerin basit olması iletişimin denetlenmesi kararı verilmesi için yeterlidir.
Uygulanamaz hale gelir
Temel haklar ve özgürlükleri kısıtlayan bu tedbirlerin, tam olarak ortaya konamayan ve sınır çizilemeyen çok basit şüpheye dayanılarak verilmek suretiyle kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla böyle bir düzenlemeye yer verilmiş ise de, bu tür kaygıların söz konusu tedbirleri uygulanamaz duruma getirecek şekilde yorumlanması da düşünülemez. Soruşturma konusu suçun niteliği ve kapsamı, örgütün gizli çalışması nedeniyle delil toplamadaki güçlükler dikkate alındığında, soruşturma kapsamında elde edilen delil ve belirtiler ile oluşan şüpheye ve başka türlü delil elde edilemeyeceği kanaatine istinaden CMK'nın 135 ve 140. maddelerinde belirtilen tedbirlerin uygulanması için mahkemeden karar alınmasında ve buna istinaden delil toplanmasında ve bunlara dayanılarak hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır."
Şike davasının tebliğnamesi Fenerbahçe ve Beşiktaş için "üzücü" talepler çıktı
İki çeteye "onama"
Yıldırım talimat verdi, kardeşi dağıttı
Kupa finalinde "şike"
4 maçta şike yapıldı, hepsini kazandı
Şike için "sonuç" gerekmez
Yaşamını yitiren Acar için de onama
Kritik aşamada şok tebliğname
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın Avrupa kupalarında oynayıp oynamayacakları yönündeki nihai kararı verecek CAS'taki davaya gözlerini çevirdikleri bir aşamada, şike davasına ilişkin tebliğnamesini açıkladı. Başsavcılık, aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Yıldırım'ın kardeşi Alaattin Yıldırım, eski Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı, eski Giresunspor Başkanı Olgun Peker, futbolcular Serdar Kulbilge, Gökçek Vederson, İbrahim Akın, İskender Alın gibi isimlerin de bulunduğu sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarının onanmasını istedi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği "şike" kararlarını doğru bulan başsavcılık, Fenerbahçe'nin 4 maçında ve Beşiktaş'ın Türkiye Kupası finalinde şike yapıldığını savunurken, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener hakkındaki beraat kararının da onanmasını istedi. Tebliğnamede, Yıldırım ve Peker'in kurduğu suç örgütlerinin maçları etkiledikleri ve ne pahasına olursa olsun Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu sağlamak için baskı kurdukları vurgulandı. Bağlayıcılığı olmayan ancak dairenin aksi yönde karar vermesi halinde itiraz hakkı elde etmesini sağlayan tebliğname, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Tebliğnamede, önemli bir hataya imza atılarak yaşamını yitiren Fenerbahçe yöneticisi Serkan Acar hakkındaki beraat kararına da onama istendi. Acar'ın davası kayıttan düşürülmedi. Karar tebliğname yönünde çıkarsa, daha önce yattığı süre düşülecek olan Aziz Yıldırım, toplam 6 yıl 3 ay ceza yediğinden 3 yıl 5 ay daha cezaevinde kalacak. Daha düşük cezalar alan diğer isimlerin büyük çoğunluğunun ise yeniden cezaevine girmesi gerekmeyecek.
117 suç için onama
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 167 sayfalık tebliğnamesinde, 93 sanıklı davanın temyiz istenen 85 sanığı hakkında inceleme yapıldı. 85 sanık hakkındaki 159 hükmün incelendiği tebliğnamede, 117 suç fiili için onama, 19 suç fiili için bozma, 3 fiil için düzelterek onama talep edildi. Tebliğnamede, suçların Yıldırım ve Peker'in kurduğu iki örgüt tarafından işlendiği savunuldu.
Örgüt lideri Peker
Olgun Peker'in haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurduğu, sanıklar Hakan Karaahmet, Ömer Ülkü, Coşkun Çalık, Selim Kımıl, Evren Kımıl, Hırçın Kımıl, Özden Tütüncü ve Samet Erdemir'in örgütün üyesi olduğu, Karaahmet'in de Peker'den aldığı emir ve talimatları, hiyerarşik yapıda kendi altında bulunan ve emir ve talimatları ile hareket eden diğer adı geçen örgüt üyelerine aktararak icraata konulmasını sağladığı belirtildi. Tebliğnamede, Giresunspor kulüp başkanlığı yapan ancak vaat edilen ve beklenen hedef ve başarıyı yakalayamayan ve bu nedenle de ikinci kez aday olamayan Peker'in, Giresunspor üzerindeki etkinliğini devam ettirmek için başkanlığa aday olan ancak seçilemeyen Karaahmet'i desteklediği, daha sonra emirleri doğrultusunda hareket eden Ömer Ülkü'yü başkan seçtirdiği, bu amaçla, cebir, baskı, korku ve tehdit yollarını kullandığı, yüze görüşme yapılmasına özen gösterilmesi talimatı verdiği, Peker'e "başkan, reis" şeklinde hitap edildiği anlatıldı. Bu nedenle, Peker'e verilen cezanın onanması isterdi.
Peker hakkında, Orta Kahve'nin basılması suçundan verilen beraat, Giresun FM'nin müdürüne yönelik baskından dolayı verilen mahkumiyet kararının onanması istendi. Peker'e menejerlik sınav sorularını almak için rüşvet verdiği suçundan verilen beraat kararının da onanması yönünde görüş bildirildi.
Toroğlu'na kabul
Tebliğnamede, ikinci örgütün lideri olarak Aziz Yıldırım gösterildi. Yıldırım'ın kendisini işten attırdığını belirten Erman Toroğlu'nun davaya katılma talebinin reddine hükmeden yerel mahkemenin kararı ise kaldırıldı. Telefon dinlemelerine göre Toroğlu'nun zarar gördüğü belirtilerek, katılma talebi kabul edildi.
Sedat Peker ve Fenerbahçe
Yıldırım'ın, telefon dinleme kayıtlarının usulsüz olduğu iddiasına karşılık, soruşturmanın 2009'da Almanya'da başlayan soruşturmanın genişlemesi üzerine Sarıyer Başsavcılığı'nca başlatıldığı, organize suç örgütünün futbolcular, kulüpler üzerinde etkin olduğunun saptanması üzerine, özel yetkili savcılığın dosyayı devraldığı, Fenerbahçe Spor Kulübünde ve futbol camiasında etkin olan Sedat Peker grubu içinde yer alan Olgun Peker ve birlikte hareket ettiği örgüt üyesi olabileceği değerledirilen kişiler hakkında sürdürülen soruşturmada, sanık Aziz Yıldırım'ın da şüpheli bağlantılarına ve eylemlerine tesadüf edilmesi üzerine teknik takibe başlandığı belirtildi.
Yeni suç kısıtlı imkan
Tebliğnamede, Yıldırım'ın usulsüz dinleme iddialarına karşılık şöyle denildi:
"Dünyada ve ülkemizde yeni suç tipleri ve örgütlü suçlardaki büyük artış bilinmektedir. Örgütlü suç faillerinin mahiyeti itibariyle gizli ve organize bir şekilde çalıştıkları tartışmasızdır. Örgütlü suçlarda gizlilik esas olduğu için delil toplama imkanının çok kısıtlı olduğu gözardı edilmemelidir. Soruşturma kapsamında ulaşılan şüpheli durumlar gözardı edilmeyerek örgütün tüm bağlantılarıyla ortaya çıkarılabilmesi açısından delil toplamaya ve delillerden hareketle sanıkların tespiti yoluna gidilmiştir. Doktrinde ve uygulamada kabul edildiği üzere; iletişimin denetlenmesi kararının verilebilmesi için aranan "suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüpheden" kastın, sanık hakkında "çok basit" bir suç şüphesinin varlığıdır. Ancak suç işlendiğine ilişkin "belirtilerin kuvvetli" olması gereklidir. Buradaki amaç, keyfiliği önlemek, somut olgulara dayanan kuvvetli belirtilerin varlığını öngörmek, fakat kişi hakkında şüphenin henüz yoğunlaşmamış olması durumunda da iletişimin denetlenmesi kararının verilmesini sağlamaktır. Yani soruşturmaya konu suçun işlendiğine ilişkin belirtilerin kuvvetli olması, ancak soruşturmaya konu suça karışan şüpheliye yönelik belirtilerin basit olması iletişimin denetlenmesi kararı verilmesi için yeterlidir.
Uygulanamaz hale gelir
Temel haklar ve özgürlükleri kısıtlayan bu tedbirlerin, tam olarak ortaya konamayan ve sınır çizilemeyen çok basit şüpheye dayanılarak verilmek suretiyle kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla böyle bir düzenlemeye yer verilmiş ise de, bu tür kaygıların söz konusu tedbirleri uygulanamaz duruma getirecek şekilde yorumlanması da düşünülemez. Soruşturma konusu suçun niteliği ve kapsamı, örgütün gizli çalışması nedeniyle delil toplamadaki güçlükler dikkate alındığında, soruşturma kapsamında elde edilen delil ve belirtiler ile oluşan şüpheye ve başka türlü delil elde edilemeyeceği kanaatine istinaden CMK'nın 135 ve 140. maddelerinde belirtilen tedbirlerin uygulanması için mahkemeden karar alınmasında ve buna istinaden delil toplanmasında ve bunlara dayanılarak hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır."
Peker'den yardım
Tebliğnamede, Yıldırım'ın, uzun yıllar Fenerbahçe gibi köklü ve güçlü bir kulübün yönetiminde kalmak amacıyla Sedat Peker grubu olarak bilinen silâhlı örgütün korkutucu gücünden de faydalanmaya çalıştığı yönünde delillerin bulunması üzerine soruşturmaya dahil edildiği, Yıldırım'ın 2011'deki mâli genel kurul toplantısında, Sedat Peker grubunun elemanı olarak bilinen Bülent İbrahim İşcen ve Abdullah Başak'ın hazır bulunmasını sağlayarak muhalefete göz dağı verip, yönetim aleyhinde konuşmalarını engelleyerek yönetimin ibra edilmesini sağladığı vurgulandı.
Olgun Peker ile Aziz Yıldırım'ın kurduğu örgütler arasında sıkı bir bağ yoksa da Yıldırım'ın Peker'in kurduğu örgütten yardım aldığı, her iki örgütün de maçlarla ilgili olarak haksız çıkar sağlamaya yönelik faaliyet yürüttüğü, bu nedenle davanın özel yetkili mahkemede görülebileceği kaydedildi.
Muhalefeti sindirmek
Yıldırım liderliğinde örgütün tek amacının örgüt faaliyeti çerçevesinde dolandırıcılık yapmak olmadığının anlatıldığı kararda, "örgütün diğer bir amacının Peker'in kurucu ve yöneticisi olduğu örgütün korkutucu gücünden faydalanıp futbol federasyonu üzerinde baskı kurarak Fenerbahçenin maçlarına istediği hakemlerin verilmesini sağlamak ve Fenerbahçe Spor Kulübünün mevcut yönetimine karşı çıkan muhalifleri korkutup sindirerek yönetimi uzun süre elde tutmaktır" denildi.
Her ne pahasına olursa olsun
Yıldırım tarafından kurulan örgütün amacı için tebliğnamede, "2010-2011 futbol sezonunda her ne pahasına olursa olsun verilen sözler doğrultusunda Fenerbahçe'nin lig şampiyonu olmasını sağlayarak mevcut yönetimin devamını temin etmek suretiyle, başta yönetimde yer alan kişiler olmak üzere tüm örgüt üyelerine haksız çıkar sağlamaktır" ifadeleri kullanıldı. Tebliğnamede, şöyle denildi:
"Nitekim verilen emir ve talimatlar doğrultusunda hareket eden örgüt üyelerinin, bir çok futbol müsabakasında hedef olarak belirlenen futbolcu, teknik heyet ve kulüp yöneticilerine önceye dayalı tanışıklıklarını ve ilişkilerini de kullanarak ulaşıp, menfaat temin veya vaadetmek suretiyle şike ve teşvik sözleşmeleri yaptıkları ve bir kısım maçlarda istenen sonuçları aldıkları tespit edilmiştir. Bu durumun örgütün amaç suçları gerçekleştirmeye elverişli üye ile araç ve gerece sahip olduğunu ve devamlılık arz eden yapısını göstermektedir.
Yıldırım'ın örgütünün üyeleri
Örgüt faaliyeti kapsamındaki eylemlere ilişkin emirler, örgüt lideri olan sanık Aziz Yıldırım tarafından, örgüt üyeleri olan sanıklar İlhan Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu, Bülent İbrahim İşcen, Alaeddin Yıldırım ve Tamer Yelkovan'a, onlar tarafından da diğer örgüt üyelerine iletilmek suretiyle icraata geçirilmektedir. Örgüt lideri olan Aziz Yıldırım'ın emir ve talimatları dışında herhangi bir eyleme geçilmesi ve herhangi bir kişiye ödeme yapılmak suretiyle menfaat sağlanması söz konusu değildir."
Cezalar onansın
Tebliğnamede, bu nedenlerle, Yıldırım'ın davaya yönelik usul yönünden itirazlarıınn reddi istendi. Yıldırım'ın rahatsızlanmasına rağmen sorguya devam edilmesinin davanın önemi ve kapsamlı olmasından kaynaklandığının anlatıldığı tebliğnamede, Yıldırım'ın yanıtlarının da kanıtlarla uyumlu olduğu belirtildi. Yıldırım'a verilen cezaların onanması istendi.
4 maçta şike, 3 maçta teşvik primi
Tebliğnamede, şu tespitler yapıldı:
* Fenerbahçe-İBB Spor, KarabükFenerbahçe, Fenerbahçe-Ankaragücü, Sivasspor-Fenerbahçe müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla şike;
* Trabzonspor-Bursaspor, Eskişehirspor-Trabzonspor ve Trabzonspor-İ.B.B Spor maçlarında teşvik primi verildiği iddiaları için de şike ve teşvik primi suçlarında bunun yerine getirip getirilmemesinin önemli olmadığı, şike veya teşvik sözleşmesi yapılmakla suçun tamamlanacağı vurgulandı. Bu suçlar için anlaşmanın varlığının yeterli olduğu belirtildi. Tebliğnamede, "Yıldırım'ın emir ve talimatları doğrultusunda, karşılaşmanın sonucunu etkileyebilecek hedef takımdaki futbolcularla irtibat kurulmuş, menfaat temini veya vaadi suretiyle anlaşma yapılmış ve bu şekilde hedeflenen sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır" denildi.
Şike iddiasının söz konusu olduğu 4 maçı Fenerbahçe'nin kazandığı, teşvik primi iddiasının yer aldığı maçları ise sözleşmenin aksine Trabzonspor'un kazandığının anlatıldığı tebliğnamede, "Eskişehirspor-Trabzonspor maçının ise berabere bitmesi nedeniyle Trabzonspor'un iki puan kaybetmesi sağlanarak hedefe kısmen ulaşılmıştır" denildi.
Şike sözleşmesi
Yıldırım'ın emrindeki örgüt üyeleri sanıklar Abdullah Başak, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu, Bülent İbrahim İşçen, Alaeddin Yıldırım, Cemil Turhan, Ali Kıratlı, Yusuf Turanlı, Ahmet Çelebi, Doğan Ercan, Sami Dinç ve Tamer Yelkovan ile örgüte yardım eden sanık Mecnun Otyakmaz'ın rakip takımların futbolcularına doğrudan veya yöneticiler aracılığıyla ulaşarak şike ve teşvik primi sözleşmesi yaptıkları vurgulandı. Futbolcuların da sözleşmelerin kendilerine yüklediği edimleri yerine getirmeye çalıştıkları savunuldu. Bu nedenlerle verilen tüm cezaların onanması istendi.
Bereaatlere de onama
Tebliğnamede, Gençlerbirliği-Fenerbahçe, Eskişehirspor-Fenerbahçe maçlarında şike, Manisaspor-Trabzonspor, Fenerbahçe-Kasımpaşa, Bursaspor-İBB Spor, Gençlerbirliği-Fenerbahçe, Gençlerbirliği-Trabzonspor ve Eskişehirspor-Fenerbahçe maçlarında şike ve teşvik primi yapıldığı iddiaları yönünden verilen beraat kararlarının da onanması istendi.
Mini Cooper cezası
Tebliğnamede, sanık Abdullah Başak'ın İBB Spor-Fenerbahçe, Fenerbahçe-Ankaragücü, Trabzonspor-İ.B.B Spor ve Sivasspor-Fenerbahçe maçlarında şike yaptığı, buna karşılık şampiyonluktan sonra mini cooper marka aracın Ekşioğlu tarafından kendisine alındığı iddiası nedeniyle verilen cezanın onanması istendi.
Türkiye Kupası'nda şike
Tebliğnamede, Türkiye Kupası Final maçında şike yapıldığı yönündeki kararın doğru olduğu savunulurken, dönemin Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı ve teknik direktörü Tayfur Havutçu'nun cezalarının onanması istendi.
Şener'e iyi haber
Eski Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in Sivasspor-Fenerbahçe maçında teşvik primi verdiği iddiasıyla yargılandığı davada verilen beraat kararının ise onanması talep edildi.
Futbolculara ceza
Tebliğnamede, Ali Kıratlı, teknik direktör Bülent Uygun, Fenerbahçeli eski futbolcu Cemil Turhan'a verilen cezaların onanması istendi.
Futbolcular Gökçek Vederson'a Trabzonspor-Bursaspor, İBB futbolcusu İbrahim Akın'a Fenerbahçe -İBB Spor ve Trabzonspor-İBB, İBB futbolcusu İskender Alın'a, Trabzonspor-İBB Spor ve Türkiye Kupası finalinde eski Sivasspor Kalecisi Korcan Çelikay'a ve futbolcusu Mehmet Yıldız'a Sivasspor-Fenerbahçe maçında şike yaptığı gerekçesiyle verilen cezaların onanması talep edildi.
FB yöneticisi Şekip Mosturoğlu'na, Eskişehirspor-Trabzonspor, Karabük-Fenerbahçe, Fenerbahçe-Ankaragücü maçlarından verilen cezaların onanması, . Tercüman Samet Güzel'e Trabzonspor- Bursaspor maçından verilen mahkumiyet kararının itiraza tabi olduğundan mahkemeye iadesi kararlaştırıldı. Ümit Karan, Serdar Kulbilge gibi futbolcular hakkındaki beraat hükmünün de onanması talep edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder