29 Kasım 2013 Cuma

Ali İsmail Korkmaz dosyasında yeni skandal

"Güvensiz şehir" skandalı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Taksim Gezi Parkı eylemlerinin Eskişehir ayağında 4'ü polis 8 kişi tarafından, gazdan kaçarken girdiği sokakta defalarca dövülmesi nedeniyle hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin dosyada yeni bir skandal daha yaşandı.

Eskişehir Valiliği ve savcılığının "Eskişehir güvenli değil" görüşü ve mahkemenin talebi doğrultusunda davayı Kayseri'ye nakleden Yargıtay'ın kararı tartışılırken bu tartışmaları boyutlandıracak bir karar daha verildi. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tanıkların sanıklarla yüzleşeceği duruşmada dinlenmesi yerine güvenli bulunmayan Eskişehir'de dinlenmesine karar verdi. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Korkmaz'ın ölümü hakkında görüntülerin de silindiği skandallarla dolu soruşturma sürecinden sonra valilik ve savcılıktan "Davanın burada görülmesi güvenli mi" diye sormuştu. Hem valilik hem savcılık Gezi Parkı eylemlerinin Eskişehir'de yoğun yaşandığı Ali İsmail Korkmaz'ın bu kentte ölümünden dolayı büyük tepki oluştuğu, marjinal grupların eylemler yaptığı gibi gerekçelerle Eskişehir'in güvenli olmayacağını belirterek, yargılamanın başka kentte yapılmasını istemişti. Mahkeme, bunun üzerine Adalet Bakanlığı'na başvurmuş bakanlığın da bu görüşü yerinde görerek dosyayı taşıdığı Yargıtay, davanın Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar vermişti.

2 meslektaşımız, 24 kişi göz göre göre ölmüş

Göz göre göre öldüler

Banka şubesine yönelik gözlem bütün çarpıklıkları ortaya koymuş

AFAD ile Bayram topu birbirine attı

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Van'da büyük depremin ardından bölgede kalanların yerleştiği Bayram Otel'in ikinci depremde yıkılmasıyla ilgili davanın gerekçeli kararından skandallar çıktı. Aralarında gazeteciler Cem Emir ve Sabahattin Yılmaz'ın da bulunduğu 24 kişinin can verdiği otelin yıkılmasına ilişkin gerekçeli kararda, ilk depremden sonra kamu görevlilerinin otelde hiçbir denetim yapmadığı, denetim için AFAD'a başvurduğunu söyleyen otel sahibinin başvurusunun bulunmadığı belirtildi. Kararda, otelin altındaki Al Baraka Türk banka şubesinin ise banka yönetiminin görevlendirdiği uzman tarafından denetlendiği, uzmanın binada mutlaka teknik inceleme yapılması gerektiği yönünde görüş bildirdiği vurgulandı. Binanın 1978'den bu yana çıkan deprem yönetmeliklerinin hiçbirine uygun olmadığının vurgulandığı kararda, otelde kalanların basit bir denetimle bile hayatta kalabileceği, buna karşılık uzman incelemesi olmadan binanın kullanıma açıldığı vurgulandı. Kararda, 11 yıl 3 ay 10 gün hapse mahkum edilen Bayram'a, ölümlerin bu koşullarda öngörülebilir olduğu gerekçesiyle bilinçli taksir düzenlemesinin uygulandığı kaydedildi.

18 Kasım 2013 Pazartesi

Bütün ırmakları kurumuş bir dünya



YÜZLEŞME/GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
yuzlesme@milliyet.com.tr

"Bütün ırmakları kurumuş bir dünya"

Kuşkonar köyü, Mart 1994.
Kürtçe ağıtlar eşliğinde inip kalkıyor kazmalar.
Bir yanda geriye kalanlar paramparça olmuş evlerinden artakalan eşyalarını derleyip topluyor, diğer yanda derin bir çukur kazılıyor.
O çukura, birazdan ziyaret edilecekleri ayrı bir mezarları bile olmayan 25 parçalanmış ceset konulacak.

14 yıllık sır ve bir "Doğu hikayesi": Borçlarını ödememek için öldürdüler, terörist diye gömdüler



Öldürdüler, "terörist" diye kodladılar, dosyayı kapattılar

"Terörist" olmadıkları mezarlarındayken açığa çıktı

14 yıl sonra cinayet fezlekesi

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Bir süredir faili meçhul dosyalarla, şüpheli biçimde kapatılan soruşturmaları yeniden ele alan Diyarbakır Cumhuriyet Başsvcılığı, benzeri ancak filmlerde görülebilecek sır dolu bir cinayeti aydınlattı. Savcılık, Bingöl'ün Genç ilçesinde öldürülen, çatışmada öldükleri söylenerek, kayıtlara "terörist" olarak geçen amca ve yeğenle ilgili dosyayı incelediğinde çarpıcı gerçeklere ulaştı. Öldürülenlerin sivil vatandaşlar olduğunu açığa çıkartan savcılık, cinayete karışan ve öldürülenlerin terörist olduğu şeklinde belge düzenleyen 5 özel harekat polisi için fezleke düzenledi. Fezleke, polisin, borç aldığı aileye parayı geri ödememek için bu tuzağı kurduğu gerçeğini açığa çıkarttı.

14 Kasım 2013 Perşembe

Vali Mutlu'ya "marjinal' uyarı: Çocuğun itibarına saldıramazsın

Ombudsmandan kritik karar

İlk gaz kararında polis ve İstanbul Valisi hatalı bulundu

"Hatanızı kabul edin, gereğini yapın"

Çocuğun başına kapsül, orantısız müdahale

Polise birey hakları konusunda kesintisiz eğitim uyarısı

Eğitim verin, etkili soruşturun

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

İdarenin kusurlarını saptamak, kurum ve kuruluşları bu kusurları tazmin etme konusunda uyarmak amacıyla kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), Gezi Parkı olayları süresince tartışılan gaz bombası kullanımı konusunda ilk kararını verdi. Ombudsmanlık olarak da bilinen kurum, 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşanan olaylarda gaz kapsülü ile başından vurulan ve günlerce yaşam mücadelesi veren Dilan Alp için yapılan başvuruda, polisi kusurlu buldu. Kararda, polisin meslek yaşamı boyunca eğitilmesi, hatalı kolluk personelinin hesap vereceği bir yapının oluşturulması ve soruşturulmalarını engelleyen işlemlerin kaldırılması gerektiği vurgulandı. Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu imzalı kararda, Dilan için "Dilan'ın örgüt üyesi olduğu, marjinal grup üyesi olduğu, poliste kayıtlarının bulunduğu ve 1 Mayıs'taki çatışma içinde olduğunun” saptandığını açıklayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da "masumiyet karinesi, kimliğin açıklanmaması, hiçbir çocuğun onur ve itibarına haksız saldırıda bulunulamayacağı" ilkelerine aykırı hareket ettiği vurgulandı. Karar, Gezi Parkı protestolarında yaşananlar için de emsal oluşturacak.

10 Kasım 2013 Pazar

http://gundem.milliyet.com.tr/er-kali-yi-suclamak/gundem/ydetay/1789747/default.htm

YÜZLEŞME/GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
yuzlesme@milliyet.com.tr

Er Utku Kalı'yı suçlamak

O bombalar patlamadan birkaç saniye önce; Reyhanlı'da çocuğunun okuluna gitmeyi tasarlıyordu belki birileri, birileri akşam ne pişireceğini.
Bazıları ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyordu, bazıları kart borcunu nasıl ödeyeceğini.
2013 Mayıs'ının 11'inde, saat 13.37 ve 13.40'da ardı ardına patlayan bombalarla öleceğini bilmeden insanlar düşünüyordu.
Er Utku Kalı ise o bombalardan kilometrelerce uzakta, alacağı tezkereyi.