12 Eylül 2014 Cuma


YÜZLEŞME/GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
yuzlesme@milliyet.com.tr

"İkizim yeşil erik dalı"

Cezaevinde genç, yaşlı, umutlu umutsuz kadınların bağdaş kurduğu, ekmeğin gerçekten bölüşülerek yenildiği o yer sofrası, o gece bir gülün ışıltısıyla yanıyordu. Kaçak bir sevgilinin nasıl bilinmez gönderdiği tek bir kırmızı gül, sofrayı süslüyordu.
Yıldızlara anlatılan öyküler, okunmayacağı bilinerek yazılmış mektuplar, nasılsa karanlıktaki bir kulağa fısıldanmış, cezaevine gizli saklı birilerinin cebinde sokulan, kaçak sevgilinin gönderdiği gül, cezaevini aşkla donatmıştı.
Demek ki tek bir gül, bu yüzyılda bile, aşkı ve umudu hala var edebiliyordu.
Görülecek günler de vardı, aşk da umut da.
"Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek", bi kırmızı güldü dünya, yeterdi hayata tutunmaya.

4 Eylül 2014 Perşembe



Kol koptu, suç Saçılık'ta kaldı

Son itiraza da red

İcra aşaması başlıyor

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Danıştay 10. Daire, Burdur Cezaevi'ne 2000'de düzenlenen operasyonda, cezaevi duvarını yıkan dozerin kepçe darbesiyle darbesiyle sağ kolu kopan Veli Saçılık'ın olayda kusurlu olduğu yönündeki kararı yerinde buldu ve karar düzeltme istemini reddetti. Böylece, Saçılık'ın devletten yıllar önce 150 bin TL olarak aldığı "kol tazminatını" faiziyle birlikte yaklaşık 725 bin TL olarak geri ödemesi kesinleşti. Memur olan Saçılık'tan paranın maaşından kesinti yapılarak tahsil edileceği öğrenildi. Kolunun koptuğu süreçte cezaevinde bulunmasına neden olan davadan beraat eden Saçılık hakkında cezaevinin yıkılan duvarı nedeniyle 250 bin TL'lik alacak davası daha açılmış, dosya ana davada çıkacak karar nedeniyle beklemeye alınmıştı. Karardan sonra bu davada da Saçılık aleyhine karar çıkması bekleniyor.