4 Nisan 2012
Kamber Ateş, şimdi nasılsın?
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
Zafer Çarşısı'nın önünde buluşma.
İzmir'den, Mersin'den, Diyarbakır'dan, İstanbul'dan darbe mağdurları, Devrimci 78'liler Federasyonu'nun pankartı altında toplanıyor.
İdam edilen Erdal Eren, Veysel Güney, Erdoğan Yazgan, Serdar Soyergin, Ömer Yazgan, Necati Vardar, Mustafa Özenç'in aileleri, işkencede katledilen Enver Karagöz, Zeynel Abidin Ceylan, Hayrettin Eren ve nicelerinin yakınları. Önce birbirlerine sarılıyor, sonra ellerinde çocuklarının resimleri, adliyeye yürüyorlar.
Hemen hepsi, Kenan Evren'in tek başına yargılanmasının yetmeyeceğini haykırıyor, bir dönemin, bir düzenin bütünüyle yargılanmasını istiyor.
Yine de yürüyorlar.
32 yıl sonra, bu kez hesap soran taraftalar.
İçlerinde, incecik, esmer bir adam; Kamber Ateş.
Kamber Ateş, şimdi nasılsın?
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
Zafer Çarşısı'nın önünde buluşma.
İzmir'den, Mersin'den, Diyarbakır'dan, İstanbul'dan darbe mağdurları, Devrimci 78'liler Federasyonu'nun pankartı altında toplanıyor.
İdam edilen Erdal Eren, Veysel Güney, Erdoğan Yazgan, Serdar Soyergin, Ömer Yazgan, Necati Vardar, Mustafa Özenç'in aileleri, işkencede katledilen Enver Karagöz, Zeynel Abidin Ceylan, Hayrettin Eren ve nicelerinin yakınları. Önce birbirlerine sarılıyor, sonra ellerinde çocuklarının resimleri, adliyeye yürüyorlar.
Hemen hepsi, Kenan Evren'in tek başına yargılanmasının yetmeyeceğini haykırıyor, bir dönemin, bir düzenin bütünüyle yargılanmasını istiyor.
Yine de yürüyorlar.
32 yıl sonra, bu kez hesap soran taraftalar.
İçlerinde, incecik, esmer bir adam; Kamber Ateş.
Yer Mamak Askeri Cezaevi, 1983.
Ateş'e tecritteyken mektup geliyor.
"Annen görüşüne gelecek, çok özledi."
Tedirgin Kamber Ateş; Sivas İmranlı'dan çıkmamış, Kürtçe'den başka dil bilmeyen annesi ya konuşursa?
Konuşursa, Türkçe'den başka dilin yasak olduğu cezaevinde hem kendisi, hem annesi işkence görecek.
Günler geçip, görüş günü geldiğinde, annesi daracık, ancak ayağa kalktığında oğlunu görebildiği tek kişilik kabinden sesleniyor:
Kamber Ateş nasılsın?
"İyiyim anacığım" diyor. Hemen peşi sıra ama farklı bir tonda yeniden geliyor soru: Kamber Ateş, nasılsın?
5-6 kez aynı soru yineleniyor. Her sorudan sonra kalkıp, oğlunun yüzüne bakıyor.
Annesi, ezberleyebildiği Türkçe ile oğlunu sarıp sarmalıyor.
3 dakikalık görüş bitiyor, Kamber Ateş mutlu. Tecritte Ruşen Sümbüloğlu'na anlatıyor görüşü. Şimdi, adliyeye kalabalıkla yürüyen Sümbüloğlu, o öyküyü yazıyor: "Kamber Ateş nasılsın?"
Serçeler bile müdahil
Kamber Ateş, duruşmaya girecek birazdan. 11 yıl kalmış cezaevinde. Onları da döverler diye gözaltında, babasını, ağabeyini bile tanımazdan gelmiş. Anlatıyor:
"Annem 'Ölmedim, gördüm yargılandığını' diye seviniyor. Serçeler bile katılmalıdır bu davaya. Mamak'ta, bakıp yemek verdik diye yaralı serçenin kafasını koparmışlardı. Onlar bile şikayetçidir."
Seslenmesinin tadı
Adliyenin çevresi 3'e bölünmüş. Sol gruplar, iki ayrı otobüsün etrafında. Sesleri birbirine karışıyor. Dinlemiyorlar çoğunlukla birbirlerini.
BBP ve diğer sağ gruplar, ayrı bir yerde. Barışmayacaklarından, polis, karıştırmamış birbirlerine.
Listeden isim isim kontrol edilerek alınıyor salona, katılma talebinde bulunanlar. Çocukları idam edilen Behçet Dinlerer'in yakınları isyanda: Katliamcılar içeri alındı, biz giremedik.
Salon tıklım tıklım. Evren'in "kurucu irade yargılanamaz" tezi, mahkemeden dönüyor. Mahkeme, kararını belli vermiş önceden, hazırladığı müdahiller listesini okuyor peşisıra.
Avukatlar ısrarlı, "Evren buraya getirilsin".
Çıkan herkes, bir ülkenin üzerinden silindir gibi geçen dönemin hesabının, 90 yaşını aşmış iki general hakkında açılmış, akıbeti belirsiz bir davayla sorulamayacağını söylüyor. Buna rağmen ekliyor: "Yine de takipçisi olacağız."
Kamber Ateş iniyor merdivenlerden:
"Kamber Ateş, şimdi nasılsın?"
"Uyumamıştım sabaha kadar. Biliyorum, eleştirecek çok yan var. Ama yine de şimdi annemin beni koklamasının, bana seslenmesinin tadını çıkartacağım. İyiyim, daha iyiyim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder